Memeler, kadın bedenine ait ve temel işlevi süt üretmek olan organlar olmasına karşın, büyüklüğü ve şekli, nasıl örtüleceği, ne kadarının görünebileceği gibi konular daha çok erkeklerin zihnini oyalamış, çağlar boyunca yöneticiler, din adamları, kanun koyucular, sanatçılar, modacılar, hekimler tarafından tartışılmıştır.
PROF. DR. AKIN YÜCEL
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
Memeler hemen her toplumda cinsel anlamlar da taşıdığından, mahrem kabul edildi ve örtülmeye zorlandı. Öte yandan kadın güzelliğinin önemli bir parçası olarak kabul gördü. İdeal ölçüler zamana ve farklı kültürlere göre değişiklik gösterse de, 19. yüzyılda başlayan globalleşmeden estetik meme anlayışı da nasibini aldı.
Victoria Dönemi (1837-1901): O dönemin modası olan abartılı korseler ve kafesli etekler, memeleri dolgun ve dik, beli ince ve kalçaları geniş göstermekteydi. İnce bel kadının henüz doğurmadığını, geniş kalça doğurabileceğini ve büyük memeler bebeğini besleyebileceğini ifade ediyordu.
Altın Çağ (1920’ler): Büyük savaş sırasında üretim faaliyetlerini üstlenen kadınlar, sosyal hayatta da yer almaya başladı. Bu dönemin modası androjeni idi. Kadın güzelliğinin önemli simgelerinden olan uzun saçlar, yerini kısa bob-style saçlara bıraktı. Küçük memeler, basık göğüs, dar kalçalar, oğlansı görünüm güzel bulunmaya başlandı. Vücut kıvrımlarını göstermeyen düz giysiler moda oldu. Bu giysilerle Çarliston dansı daha kolay yapılıyordu.
Hollywood’un Altın Çağı (1940’lar, 50’ler): Amerikan rüyasının parladığı yıllar. Tipik örnek Marilyn Monroe. Kıvrımlı bir vücut, büyük memeler, ince bel, geniş kalçalar. Sütyen vazgeçilmez oluyor, memeleri olduğundan büyük ve dik gösteren modeller geliştiriliyor.
1960’lar: Gençlerin kurulu toplumsal düzeni değiştirmeye çalıştığı, öğrenci hareketlerinin, üniversite işgallerinin yılları. Sosyalizmin tüm dünya gençlerini etkilediği dönem. Hippiler, uyuşturucu, Beatles, Rolling Stones, Che Guevara. Kadın modasını ise tek bir isim özetleyebilir, Twiggy. Küçük memeler, dar omuzlar, dar kalça, ince, uzun bacaklar, kırılgan ergen görünümü.
80’ler: Top model ve aerobik yılları. Gösterişli mankenler basında, televizyonda, sinemada. Tipik örnek Cindy Crawford. Uzun boy, geniş omuzlar, orta ya da büyük ama dik ve dolgun memeler, adaleli gergin bir karın, uzun bacaklar, atletik, ince ama kıvrımlı bir vücut. 80’li yıllar estetik cerrahinin ve meme protezlerinin de yaygınlaştığı yıllar.
90’lar: Bir tarafta Kate Moss’un simgeleştiği akım; sıska, anoreksik, oğlansı görünüm, solgun cilt, küçük memeler, dar kalçalar. Diğer tarafta, süpermodellerin atletik ama kıvrımları daha da belirginleşen vücut yapıları. Eva Herzigova’nın wonderbra’yı popülerleştirmesi ile meme protezlerine talebin artması.
Postmodern dönem (2000’ler ve sonrası): Daha büyük beden modeller defilelerde boy göstermeye başladılar. Artan obezite de bu durumu yaratan önemli bir etken. Artık sağlıklı bir cilt, daha kıvrımlı ve dolgun vücutlar güzel kabul ediliyor.
J. Lo ile başlayan Latin kalçası modası, Kim Kardashian ile endişe verici boyutlara ulaştı. Büyük memeler, ince bel, gergin karın, geniş kalçalar. Brezilya kalçası ve meme protezi ameliyatları çok yaygınlaştı.
EN SIK YAPILAN ESTETİK İŞLEMLERDEN BİRİ: ESTETİK MEME CERRAHİSİ
Estetik meme cerrahisi, en sık yapılan Plastik Cerrahi ameliyatları arasında yer alıyor. Her yaş grubundan birçok kadın, memelerinin şeklinden ve büyüklüğünden memnun değil. Kimisi çok küçük ya da çok büyük olmasından, kimisi sarkık, ayrık, asimetrik ya da şeklinin bozuk olmasından şikayetçi.
ZAMANLAMA
Meme estetiği 18 yaşını doldurmuş ve meme gelişimini tamamlamış her kadına yapılabilir. Doğum sonrası oluşan deformitelerin düzeltilmesi için emzirmenin sona ermesinden en az 3 ay geçmesi ve kişinin normal kilosuna yaklaşmış olması gerekiyor. Aynı şekilde, kilolu hastaları da, hedefledikleri ve sürdürülebilir bir kiloya indikten sonra ameliyat etmek daha doğru. Ameliyat sonrasında ciddi kilo kaybı, meme şeklinin bozulmasına neden olabilir.
Aman Dikkat!
Kimse kendisine kondurmak istemese de, dünyada her sekiz kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. Bu nedenle yıllık radyolojik takipleri aksatmamak gerekli. Ailesinde meme kanseri olanların daha da dikkatli olması şart.
MEME BÜYÜTME AMELİYATLARI
Silikon protezlerin 1960’lı yıllarda hayatımıza girmesi ile birlikte, meme büyütme ameliyatları tüm dünyada en sık yapılan estetik ameliyatlar haline geldi. Hakkında çıkan olumsuz hikayelere ve ara sıra yaşanan uluslararası krizlere rağmen (FDA moratoryumu, PIP skandalı, ALCL krizi gibi) talep artarak devam etmekte. Büyük memelerin seksi olduğuna dair genel inanış ve bunun medyadaki görüntülerle sürekli teşvik edilmesi talebin artmasında önemli bir etken. Protez tasarımlarının iyileştirilmesi ve cerrahi tekniklerin gelişmesi sonucu meme büyütme ameliyatları güvenli işlemler haline geldi. Ameliyatlar eskisine göre çok daha zahmetsiz ve sonuçlar daha kalıcı, komplikasyonlar daha seyrek görülmekte.
Protez seçiminde dikkat edilmesi gereken, vücut yapısı ile uyumsuz büyüklüklerden uzak durmak. Protezin şeklinin damla mı yuvarlak mı olacağı, kas altına mı üstüne mi konulacağı, kesinin nereden yapılacağı hastanın anatomisine, doktorun ve hastanın tercihlerine göre değişir. Benim tercihim, zayıf hastalarda daha çok dual planda anatomik protezleri kullanmaktan yana.
ÜLKELERE GÖRE MEME BÜYÜKLÜKLERİ
Satılan sütyen ölçülerine göre yapılan bir çalışmada DD cup ile İskandinav ülkeleri, Rusya ve ABD en üst sıradalar. Avrupa’nın ve Güney Amerika’nın büyük bölümü, Avustralya ve Kanada C cup. Biz, diğer Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, Hindistan, Pakistan, Afganistan, İran ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile birlikte B cup grubundayız. En küçük memeler ise Çin, Uzak Doğu ve Sahra altı Afrika’sı ülkelerinde.
Dolguyla meme büyütme Kulağa hoş gelse de ameliyatsız meme büyütme büyük bir risk. Enjekte edilen jeller uzun vadede, bazen tedavisi mümkün olmayan sorunlara yol açabiliyorlar.
YAĞ ENJEKSİYONLARI
Protezlerin görünürlüğünü azaltmak, asimetrileri gidermek, basık göğüs kafesi gibi anatomik sorunları düzeltmek, meme kanseri hastalarında cilt kalınlığını ve kalitesini artırmak amacı ile kullanıyoruz. Ancak tek başına meme büyütme amaçlı kullanıldığında, protez kadar etkili değil. Genellikle tekrarlanması gerekiyor, kistlere ve kanserle karıştırılabilen kalsifikasyonlara neden olabiliyor.
MEME ONARIMLARI
Meme kanseri tedavisinde koruyucu cerrahiler yaygınlaştığı için, protezlerle başarılı estetik sonuçlar alabiliyoruz.
Memenin tamamı alınmışsa sırttan ya da karından doku taşıyarak da onarım yapabiliyoruz. Meme kanseri hastalarının vücut bütünlüklerini geri kazanabilmeleri için gerekli olan bu ameliyatlar, genellikle birkaç seans gerektiriyor.
Meme küçüklüğü, asimetrisi ya da deformitesi çok rahatsız edici ise meme estetiği 18 yaşından daha erken uygulanabilir.
Meme küçültme ve dikleştirme ameliyatlarını kendi geliştirdiğim yöntemle yapıyorum
Mamaplasti ameliyatlarında kendi geliştirdiğim yöntemi uyguluyorum.
Diğer tekniklerden farklı olarak memenin tüm kadranlarını ayrı ayrı şekillendiriyorum ve memelerin göğüs duvarı üzerindeki konumlarını değiştiriyorum.
Meme dokusu yetersiz ya da çok gevşekse, silikon protezle destekliyorum. Böylece en az izle, şeklini uzun süre koruyan, vücut yapısı ve hastanın istekleriyle uyumlu, yüksekte ve dik duran dolgun memeler elde etmeyi hedefliyorum. İyileşme süreci genellikle sıkıntısız; işlem çok az ağrıya yol açıyor ve hastalar birkaç gün içinde günlük yaşantılarına dönebiliyor.
HEM ESTETİK HEM SAĞLIK
Aslında meme küçültme ve büyütme ameliyatlarını sadece estetik bir işlem gibi düşünmemek lazım. Çok büyük memeler boyun, sırt ve omuz ağrılarına, omurga sorunlarına, meme altında kalan ciltte dermatolojik sorunlara yol açabiliyor.
Fazla büyük-küçük memeler özellikle genç kızların psikolojisini olumsuz etkilemekte, spordan uzaklaşmalarına ve kilo almalarına yol açmakta. Aynı şekilde memelerin asimetrik ya da şeklinin bozuk olması da kadınların özgüvenini sarsıyor, duygusal sorunlara yol açabiliyor.
Peki, sorunlar neler?
Her cerrahide olduğu gibi, meme estetiğinde de komplikasyonlar yaşanabilir, istenmeyen sonuçlar alınabilir. Memeler hastanın beklediği şekilde ve büyüklükte olmayabilir, verilen şekil zamanla bozulabilir, uzun ve belirgin izler kalabilir, protez çevresinde kapsül kontraktürü gibi sorunlar gelişebilir. Bu tür durumlarda revizyon ameliyatları gerekebilir. Tüm estetik ameliyatlarda olduğu gibi, hastanın ne istediğini hekimine iyi anlatabilmesi, hekimin de ne yapabileceğini hastasına iyi açıklayabilmesi önemlidir. Ameliyat sonrası mutsuzlukların en önemli sebebi iki tarafın birbirlerini iyi anlayamamış olmasından kaynaklanır.