yemek

Yediklerimiz kişiliğimizi değiştirebilir mi?

Kişilik, genellikle kim olduğumuzun değişmez bir temeli olarak görülür. Dışa dönüklük, uyumluluk ya da yeni deneyimlere açıklık gibi özelliklerimizin sabit olduğu düşünülür. Ancak, ya kişilik sandığımız kadar sabit değilse? Yeni araştırmalar, beslenmenin bağırsak sağlığı, nöroplastisite ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri aracılığıyla kişilik özelliklerini şekillendirebileceğini öne sürüyor. Bu da yediklerimizin kim olduğumuzu nasıl etkileyebileceği konusunda ilginç sorular ortaya çıkarıyor.

Kişilik: Dinamik ve değişebilir

Kişilik; düşünceler, duygular ve davranışlardaki kalıcı örüntüleri kapsar ve ilişkilerden kariyer başarısına kadar birçok alanı etkiler. Genellikle sabit olarak algılansa da araştırmalar kişilik özelliklerinin zamanla değişebileceğini gösteriyor. Örneğin, sorumluluk bilinci ve duygusal denge gibi özellikler orta yaşa kadar artış gösterirken, büyük olaylar, örneğin COVID-19 pandemisi, dışa dönüklük ve sorumluluk gibi özelliklerde değişimlere yol açabiliyor.

Genetik, kişiliğin %30-40’ını belirlerken, çevresel faktörler-beslenme dahil-büyük bir rol oynar. Bu durum, tükettiğimiz yiyeceklerin kişiliğimiz üzerindeki etkilerini keşfetme fırsatını sunuyor.

Bağırsak-beyin aksı ve kişilik

Diyetin kişiliği nasıl etkilediğini anlamak için bağırsak-beyin aksı kritik bir role sahiptir. Bağırsak mikrobiyomu-sindirim sisteminde yaşayan trilyonlarca mikroorganizma ruh hali, stres ve iltihaplanmayı düzenlemede önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu, daha düşük kaygı ve daha iyi duygusal denge ile ilişkilendirilirken, dengesizlikler sinirlilik ve nevrotizm gibi özelliklere katkıda bulunabilir.

Beslenme, bağırsak mikrobiyomunu şekillendiren başlıca faktörlerden biridir. Lif açısından zengin ve minimum düzeyde işlenmiş gıdalar yararlı bakterileri desteklerken, şeker ve sağlıksız yağlar açısından zengin diyetler zararlı bakterileri artırır. İlginç bir şekilde, nevrotizm gibi kişilik özellikleri sağlıksız beslenme alışkanlıklarıyla ilişkilendirilmiştir; bu da diyet ve kişilik arasında bir geri besleme döngüsü olduğunu ortaya koyar.

Nöroplastisite ve kişilik

Beynin uyum sağlama ve yeni bağlantılar kurma yeteneği olan nöroplastisite, diyet ile kişilik arasındaki bir diğer bağlantıdır. Somon gibi omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar nöronal büyümeyi desteklerken, meyve ve sebzelerden alınan antioksidanlar beyin hücrelerini koruyabilir. Bu besinler, yaratıcılık, duygusal dayanıklılık ve uyum sağlama gibi özellikleri geliştirebilir.

Psychedelic maddeler üzerine yapılan araştırmalar, diyetin kişiliği etkileyebileceğine dair yeni kanıtlar sunmaktadır. Örneğin, bazı mantar türlerinden alınabilen psilosibin, nöroplastisite üzerindeki etkileriyle deneyime açıklığı artırabilir ve nevrotizmi azaltabilir.

Metabolizma, diyet ve kişilik

Diyet, metabolizmayı etkiler ve bu da kişiliği şekillendirebilir. Kan şekeri düzenlenmesi, metabolik sağlığın önemli bir parçasıdır ve beyin fonksiyonlarını ve ruh halini doğrudan etkiler. Diyabet gibi durumlarda yaygın olan kan şekeri dengesizlikleri, daha yüksek nevrotizm ve daha düşük deneyime açıklık ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca, kilo alımının ardından dürtüsellik gibi kişilik özelliklerinde artış gözlemlenmiştir.

İltihaplanma ve kişilik

Kronik düşük seviyeli iltihaplanma, genellikle kötü beslenme ile tetiklenir ve beyin sağlığını etkileyerek kişiliği şekillendirebilir. Araştırmalar, yüksek iltihap seviyelerini daha düşük sorumluluk bilinci ve dışa dönüklükle ilişkilendiriyor. Öte yandan, sağlıklı bir diyetle iltihabı azaltmak, olumlu kişilik özelliklerini destekleyebilir.

Değişim ne kadar mümkün?

Diyetin ruh hali ve davranışlar üzerindeki etkileri iyi bilinse de uzun vadeli kişilik özellikleri üzerindeki etkileri henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Çoğu çalışma nedensellikten ziyade korelasyon göstermektedir, bu da diyetin kişiliği ne ölçüde değiştirebileceğini belirlemeyi zorlaştırır.

Yine de vücudu doğru besinlerle beslemek, psikolojik iyi oluşu destekleyen biyolojik koşulları yaratabilir ve zaman içinde kişilikte ince değişimler yaratabilir.

Sonuç olarak, beslenme ile kişilik arasındaki ilişki, değişim kapasitemizi vurgulayan heyecan verici bir bilim alanıdır. Doğru beslenme seçimleri yaparak sadece fiziksel sağlığımızı değil, aynı zamanda bizi biz yapan özellikleri de şekillendirebiliriz. Bir dahaki sefere bir öğün seçerken, bunun sadece bedeninizi değil, zihninizi de beslediğini unutmayın.

Kaynak: İç Hastaları Uzmanı Austin Perlmutter 

/

Zaiming akımını sizin için araştırdım

Ece Zaim, TV programı, yemek kitabı ve Instagramda binlerce takipçisi olan başarılı bir şef. Yollarımız klinikte kesiştiğinden beri sohbetimiz aralıksız sürüyor. Nefis yemeklerin, tatlıların yaratıcısı bu elegan, tatlı hanımı biraz daha yakından tanımak için Kemerburgaz’daki atölyesinde buluştuk, devamı ilk röportajımda…

 

PROF. DR. AKIN YÜCEL
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

“Kendimi bildim bileli yemek sevgim var, yemek yerken bile yemek düşünürüm” diyorsun. Yemek sevginde ailenin katkısı var mı? 
Yemek hem anneannem, hem babaannem hem de annem için hep çok önemliydi. Anneannem tam bir iyi malzeme tutkunuydu. Anneme kilolarca meyve, çuvallarla ceviz aldırırdı. Bayramlarda evinin kapısı akşama dek açık olurdu. Babaannem ise sofra düzenine ve detaylı tariflere çok önem ve özen gösterirdi. Mutfağında adeta profesyonel bir şef gibi çalışırdı. Annem ise en basit tarife bile özenle yaklaşır ve organik ürün tutkunudur. Her malzemeyi, her yıl kendi memleketinde özel hazırlatır. Geçenlerde evime 80 adet mavi köy yumurtası göndermişti, hem de talaşlarıyla! Bu kadınlardan ve yemekle ilişkilerinden etkilenmemek mümkün değildi. 

Anne yemeği gibi bir gerçeklik ve yüzlerce yemek blogger’ı varken bu alana girmek gözünü korkutmamış görünüyor, çok da iyi yapmışsın. Fark yaratmayı nasıl başardın?
Ben hiçbir zaman yaptığım bir işte kim ne yapmış diye bakmadım. Tek yaptığım şey kendime ve elimdeki işe odaklanmak. Elimdeki işi %100‘ümü vererek yapmayı hedef alırım. 

İş benim içime sinerse başarılıdır. Kendimi herkesten önce ve sert eleştiririm. Beğendiysem yine yapan taraf olduğumu düşünmeden beğenimi dile getiririm. Bundan keyif alanlar ve fayda görenler varsa ne mutlu bana:)

İyi bir yemeğin sunumunu da içine katarsak olmazsa olmazları nedir senin için?
Çok iyi malzeme, özen, yemekle uyumlu tabak. 


Sihir katar/yemeğe 

– Tatlı toz paprika
– Misket (limonu) kabuğu rendesi
– Gerçek vanilya çubuğundan sıyrılmış taneler
– Taze rendelenmiş muskat 
– Sade yağ 
– Taze çiçeklerden olan doğal görünümlü aranjmanlar 
– Ağaç dalları
– Vintage çatal bıçak ve tabaklar – Kristaller
– Keten peçeteler ve masa örtüleri


Dışarıdan süper keyifli görünen bu işin çileli yönlerinden de bahsetmek ister misin?  
Genelde instagram’da olduğu gibi güzel fotoğraflar çekilmek, keyifli bir ortamda yemek yapmak, büyüleyici kareler yakalayıp onları huzur içinde yemek gibi gözüken bir işim var. Ama yılda 100 kadar marka ile iş görüşüp 30-40 adediyle proje geliştiriyoruz. Bu da çokça yeni insan ve ilişki demek.  

Hepsini yürütmek, doğru malzeme için bazen 2-3 gün ürün siparişi verip market market gezmek, devamlı bulaşık yıkamak, yer silmek, her gün her yere ağır eşya taşımak herkesin hoşlanacağı işler değil. 

Seni nerelerde gıda alışverişi yaparken görebiliriz? 
Herhangi bir pazarda mevsim meyve ve sebzesi alırken, Macro Centre veya Carrefour Gurme’de haftalık ev alışverişinde, Eatly’den makarna ve sos malzemesi alırken, mahallemizdeki Güven Kuruyemiş’ten medjoul hurma, çocuklara kuru çilek ve kuruyemiş alırken, Yasemin&Tuncel’de evde filtre kahve yapabilmek için kahvemi çektirirken (kesin yarım kilo dondurma da aldım), Onur Kasap’tan etlerimi tek tek bitmeyen detaylı anlatımla hazırlatırken görebilirsiniz:). 

Karşımda bir makarna şefi durursa ben de sorarım 🙂 Makarna çoğumuz için bir nevi ödül yemeği. Bu yemeği güzelleştirmek için basitçe yapabileceğimiz 3 şey söyler misin? (Lütfen bolonez sos 3 saat kaynasın türünden olmasın:).
Aslında ben pastacılık üzerine uzmanlaşmış bir aşçıyım ama makarna şefliği de yapmıştım. 
İpuçları gelsin; 
-Sosunuzu eklemeden önce zeytinyağında 2 adet soyulmuş ve bıçağın yanıyla hafifçe ezilmiş sarımsakları ve 1 adet kuru, dilimlediğiniz chilli biberini kızartın. 
-Makarnayı haşlayacağınız su her zaman deniz suyu kadar tuzlu olsun.  
-Makarnayı servis etmeden hemen önce tabağın tamamına ekstra zeytinyağı gezdirmeyi unutmayın.

Bizdeki sunum da dış görünüşümüz. Senin fark yarattığın alanlardan birinin de çok güzel, zarif, elegan tarzınla bu işte olman diye düşünüyorum. Peki sen güzellik hakkında ne düşünüyorsun? 
Öncelikle zarif cümlelerin için çok teşekkür ederim. Güzellik kesinlikle görenin gözlerinde. Bir tık klişeleşmiş olsa da buna gönülden inanıyorum. Benim etkilendiğim insanların ortak özellikleri hayatı yaşayış stili olan özgüvenli ve meraklı insanlar olmaları. Bu özelliklerle birlikte  gözlerde hep bir ışıltı oluyor. Yani karakter ve duruş bence en çekici şey. 

Buna dış güzellik ekleyeceksem güzel bir cilt ve temiz dişler, eller diyebilirim. Yine sağlıklı saçlar buna eklenebilir. Böyle birinin burnu büyük, dişi hafif yamuk veya gülümserken ağzı hafif kayıyorsa bunlar o kişiyi daha da ilgi çekici yapar. Yani kusurlu kusursuzu güzel buluyorum. 


Pişirmeyi en sevdiğim: 

Binlerce kişiye yedirdiğim, takipçilerimin de favorilerinden hayat kurtaran KAYA KURABİYE.
Malzemeler
(12 adet için)
240 gr. erimiş tereyağı
80 gr. ceviz
380 gr. un
1 paket kabartma tozu
Yarım çay kaşığı tarçın
50 gr. pudra şekeri
Yarım vanilya çubuğu
80 gr. çikolata damlası
1 çimdik tuz
Süslemek için pudra şekeri

Yapılış
Fırını 180 dereceye ısıtın.
Tereyağını bir sos tavasında eritin ve tamamen soğutun. Cevizi kuru bir tavada yaklaşık 3-4 dakika kadar devamlı karıştırarak kavurun. Kenara alıp cevizleri soğutun ve bıçakla iri parçalara bölün. Unu, kabartma tozunu, tarçını, pudra şekerini bir kaba eleyin, set üstü mikserin haznesine koyun, palet aparatını takın ve karıştırın.Makine karıştırmaya devam ederken erimiş, soğumuş tereyağını ve vanilya çubuğunun iç tanelerini ekleyin. Hamur palet aparatının etrafında toplanmaya başladığında makineyi durdurun. Çikolata ve ceviz ekleyin, homojen bir kıvam alana dek karıştırın ve makineyi durdurun. Ceviz büyüklüğünde toplar yapın ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralarında üçer santim boşluklar olacak şekilde dizin. Fırında üzeri çatlayıp altı sertleşinceye dek yaklaşık 15 dakika kadar pişirin. Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpin ve servis edin.


Estetik uygulamalar için yaklaşımın nedir? Bu alanda kendi bakım ritüelini nasıl oluşturdun? 
Botox ve dolguya her zaman doğru kişi doğru dozda yaparsa evet diyorum. İnsanın kendini güzelleştirmesi çok keyifli. Mimiklerin tamamen kaybolmasını ve yüzde aşırı dolgun bir görüntüyü beğenmiyorum. 

Göz altı dolgusu, yanak yağlarını eriten uygulamalar, yüzde boya içeren tüm güzellik işlemlerine karşıyım. Dermapen, mezoterapi uygulamalarını seviyorum.

Nasıl olsa reklam yaptı derdimiz yok, yemeklerini, tatlısını ya da kokteylini süper bulduğun birkaç mekan önerir misin bizlere? 
Hazır olun nerdeyse hepsini yazıyorum; 
Kokteyl ve yemek için Cecconi’s’e bayılıyorum. Hava güzelken bahçesini adeta İtalya. 
Yine baharda bahçesinde kokteyl ile kendimi düşlediğim yer Four Seasons Sultanahmet. 
En favori klasik İtalyan’ım Da Mario. 
Öğle yemeği için: Karaköy Lokantası, Pandelli, Maslak Gram, Havandan, Kase No:16. 
Vazgeçilmez klasiklerim Beyti ardından da Borsa.
Sushi için: Zuma.
Yorumlanmış Türk yemeği için: Yeni Lokanta. 
Kahvaltı için: Petra Coffee/ Gayrettepe, 
Dondurma ve kahve için: Yasemin&Tuncel


Ece Zaim’i tanıyalım

1988 İstanbul doğumlu. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Sektöre adımını Mutfak Sanatları Akademisi’nde attı. 2011’de konseptini, tasarımını oluşturduğu, chef & owner olarak çalıştığı pastanesi Vanilla Bakery’i kurdu. 2013-2014 yıllarında Digiturk’un Turkmax Gurme kanalında haftada 5 gün yayınlanan ‘‘Küçük Mutfak Sırları’’ isimli programın içeriğini hazırladı, mutfak şefliğini ve sunuculuğunu yaptı. Crate & Barrel, Okan Üniversitesi ve ODTÜ Gastronomi Grubu ile workshoplar yaptı ve ODTÜ’de söyleşiye katıldı. 2015 Ekim ayı itibariyle Tv8’de yayınlanan ve beğeni ile izlenilen yemek yarışması ‘‘Ver Fırına’’ da Arda Türkmen ve Yağız İzgül ile birlikte programın jürisi olarak ekranlarda yer aldı. Hazırladığı ‘‘Açık Mutfak’’ adlı yemek kitabı kitapevlerinde yerini aldı. Kitap 9. baskısını yaparak en çok satan yemek kitaplarından biri oldu. Zaim, yiyecek-içecek danışmanlığına devam ederken 2. kitabının da hazırlıklarını yapıyor.