Filmlerde, gökyüzündeki takım yıldızlarıyla, maskotuyla, bayrağıyla hayatımıza sızmış durumdalar. Oyuncağını bağrımıza basıp, kendisinden korktuğumuz bu güçlü hayvanı biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?
ASLI DELİKARA
Ayı, yaşı tutanlarımızın hafızasında ayı oynatıcılarının eline düşmüş mazlum hayvanlar olarak yer alır ama kalplere 1988 yapımı muhteşem Fransız filmi Ayı (L’Ours) ile yerleşmiştir. Bir kuşağın sinemada ilk izlediği (ve izlerken ağladığı) film olarak hatırladığı L’Ours’un başrolünde Bart isimli bir Alaska boz ayısı yer alır. Yaban hayatının belgesel tadında yansıtıldığı, sevgi, dostluk, dayanışma, bağışlama kavramlarının hepimizin dünyasında yeri olduğunu gösteren film, o gün bu gündür hayvanlar üzerine çekilmiş en güzel, en dokunaklı filmdir bana göre. Evrenin görkemine, doğanın zenginliğine hayranlık, pekala ayılar üzerinden de aktarılabilir. Bu da bizim girişimimiz olarak kayıtlara geçsin o halde…
Türk kültüründe ormanın ruhunu ayılar taşır
Türkmenlerde “ayı”, Nogaylarda “ayuv”, Özbeklerde “ayig”, Kırgız ve Altay Türklerinde “ayı” olarak bilinen ayı, tüm tüm Türk boylarında benzer adlarla yer alır, bazı boylarda baba veya ata anlamlarına gelen kelimelerle de tanımlanmıştır. Eski Türklerin Şaman inançlarında, ayı kutsal bir hayvandır; koruyucu bir totem sayılır, orman ruhlarının temsilcisi ve ormanın tanrısıdır. Ayı-Tanrı’ya Kıpçak Türkleri “Baba” derler ve bir tabu olarak ormana girdiklerinde ayının adını anmazlar. Bazı Türk boyları gibi Başkurtlar da atalarının ayı olduğuna ve ondan türediklerine inanırlar.
Dünyada
Kuzey Asya ve Kuzey Amerika yerlisi olan Şamanlar ölümün bir ayının sırtında yolculuk ettiğine inanır. Asya ve Amerika ile Afrika ülkelerinde, Keltler ve Cermenler arasında da yaygın bir inanç olarak ayıya tapma görülür. Bugün Bern, Berlin gibi kentlerin sembollerinin ayı oluşu, Artio adındaki Kelt ayı-tanrıçasından köken alan bir uygulamadır. Kış uykusuna yatıp geri uyanan ayıların ruhunun, yeniden doğduğuna inanılır. Usta koşucu, dağcı ve yüzücü Bu hayvanlar hakkında ilk düzeltilmesi gereken inanç, hantal oluşlarıdır. Bazı türleri görece tembel olsa da (Panda gibi) oldukça usta koşucu, dağcı ve yüzücülerdir. Gözlerine kestirdikleri avlarının işi çok zordur. Etçil memeli bir tür olan ayılar, köpeğimsiler veya köpek benzeri etoburlar olarak sınıflandırılır. Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarında yaşarlar. Dünyada 8 ayı türü vardır, dev pandalar otçul, kutup ayısı çoğunlukla etobur, kalan türler hepçildir (her iki türlü de beslenen). Birçoğunda görülebilecek ortak fiziksel özellikler: kısa bacaklar, büyük bir gövde, uzun burun, küçük kulak, kısa kuyruk ve tırnakları dışarıda koca pençelerdir. Ağırlıkları Malaya ayısında yaklaşık 27-46 kg’dan başlayarak Alaska iri boz ayısında 780 kg’a kadar ulaşır. Erkekleri daima dişilerden daha iridir. Ayılar, insanlar gibi topukları da yere değmek üzere bütün ayak tabanını basarak yürüyebilirler. Her ayağında beş parmak, parmaklarının ucunda da içeri çekilmeyen tırnakları vardır. Tüyleri uzun ve çoğu türlerde kahverengi ya da siyah olmak üzere tek renklidir. Sadece büyük pandanın beyazlı siyahlı bir rengi ve kutup ayısının beyaz renkli tüyleri vardır. Bazı türlerin göğüslerinde ya da yüzlerinde farklı şekiller vardır. Hemen hepsi baldan hoşlanır. Çiftleşme dönemleri hariç genellikle yalnız yaşarlar. Çok gelişmiş bir koku alma yetenekleri vardır. Kış gelmeden önce bol bol beslenerek semiren ayılar kışın büyük bir bölümünü inlerinde, düzensiz biçimde uyuyarak geçirirler. Ama bu uzun uyuklama gerçek bir kış uykusu sayılmaz. Doğada yabani olarak 15-30 yıl kadar, yakalanıp insanlarca bakıldıklarında ise çok daha uzun yaşarlar.
“Ayı gibi yemek” sözünü doğrulayan girişim: Kış uykusu hazırlığı
Ayılar, yazın sonlarına doğru “hiperfaji” denen bir faza girerler ve aşırı beslenirler. Yazın ve güzün bir kısmını kapsayan 2-4 aylık bu dönemde her gün 1 kilo alabilecek kadar fazla besin tüketirler! Sonrasında ise 5-7 ay boyunca kış uykusuna yatarlar. Bu süreçte, vücutlarına depoladıkları kalorileri yakarlar ve neredeyse hiç hareket etmezler.
Panda ayı mı?
Boz ayı, kutup ayısı ve panda farklı türlerdir. Yaşadıkları yer, kutup ayılarını, derialtı yağ tabakasını, tüylerindeki pigmentasyonu ve cüssesini değiştirecek şekilde evrimleştirerek boz ayıdan farklılaştırmıştır. Artık bir kutup ayısı ve boz ayı çiftleşip verimli döller elde edemez. Panda da daha küçük, daha az hareket eden, sakin bir otçul ayıdır ve kutup ayısı ile çiftleşmesi düşünülemez. Sevimli videolarını sıkça gördüğümüz dev panda, ayıgiller familyasından, beyaz postu üzerinde bölge bölge siyah büyük benekleri olan, iri, nesli tehlikede olan bir ayı türüdür.
Mitoloji
Bulgaristan’da Karakoncolos, “Kukeri” adıyla anılır. 25 Aralık-6 Ocak arasındaki günlere ‘Mrasni dni’ (Kirli günler) adı verilir ve bu günlerde kötü ruhların evlere musallat olacağına inanıldığından nişan, düğün törenleri yapılmaz, kapılara ve çocukların elbiselerine sarımsaklar takılarak kötü ruhlardan korunmaya çalışılır. Karakoncolos, Anadolu kültüründe paylaşılan bir inanıştır. Kırşehir, Nevşehir gibi illerimizde, Mart ortasında köy gençlerinden birisinin ayı postu giyip, üzerine çanlar taktıktan sonra ev ev gezdirilerek tef eşliğinde türküler söylenmesi, çeşitli taklit ve seyirlik oyunlar oynanması âdeti Ayı Gezmesi (Saya Gezmesi) adıyla bilinmekte olup benzer niteliktedir. Artvin’de kışın en soğuk günleri Erbain adıyla anılmakta olup, o günlerde ayıların kış uykusundan uyanıp ayaklarını dere sularında yıkadıklarına inanılır. Bu yüzden ayılar dere sularını kirletmeden önce su kaplarının doldurup stok yapılması adettendir.
Ayıya dönüştürülen peri: Callisto
Yunan mitolojisinde Callisto bir nemf ya da Kral Lycaon’un kızıdır. Tanrı Zeus, göz koyduğu Callisto’yu baştan çıkarmak için yakınlaşmak üzere kendisini Artemis’e dönüştürür. Callisto, Zeus’tan hamile kalıp hamileliği keşfedildiğinde, gerçek Artemis’in (kimi hikayelerde Diana) grubundan kovulur, ardından Zeus’un karısı Hera, Callisto’yu bir ayıya dönüştürür. Callisto’nun oğlu Arkas, bir av esnasında ayıya dönüştürülen annesini öldürülmek üzereyken, Zeus yetişip Callisto’yu “Büyükayı” oğlu Arkas’ı da “Arkturos” yani Ayı Çobanı olarak yıldızların arasına yerleştirir (Küçükayı). Buna öfkelenen Hera (bir başka hikayede Jupiter’in eşi Juno) deniz tanrıları Okeanos ile Tethys‘ten, yıldıza dönüşmüş olan ayının bir daha asla deniz sularında yıkanamamasını ister. Bu yüzden Büyük Ayı asla batmaz. Bu, onların dairesel yıldız hareketine antik zamanlardan bir açıklamadır. Callisto’nun kılık değiştirmiş yani kadın kılığına girmiş Zeus/Jüpiter tarafından baştan çıkarılması, klasik mitolojide lezbiyen aşıkların en çok işlenen konularından biridir. Bu baştan çıkarma ve Callisto’nun ayıya dönüşme anı klasik sanatta oldukça işlenen popüler bir konu olmuştur. Bunların en etkileyicisi Titian’ın Diana ve Callisto’sudur. Resimde, giysileri iki peri tarafından çıkarılan Callisto’nun hamileliğinin ortaya çıkışı ve Diana’nın öfkesi vardır.
Utanç veren eğlence: Ayı oynatmak
1990’lı yıllara kadar sokaklarda tef çalarak ayı oynatanlara ve ayının etrafına doluşup bu gösteriyi izleyenlere rastlanırdı. Yavruyken kaçırılan ayılar türlü eziyetle dans etmeye alıştırılır, burnuna takılan halka ile alıkonurdu. ‘‘Toplumun Aynasında Ayı’’ kitabının yazarı antropolog Robert Eugene Bieder, ayıları arka ayakları üstünde durup dans etmeye zorlamanın Hindistan’da başladığını, daha sonra Çingene toplulukları tarafından Anadolu’ya ve Avrupa’ya taşındığını, Avrupa’da Roma döneminde ayı oynatıldığına dair kanıtlar olduğunu yazar. Eğlence dünyasında gazinolarda sahne alan ayılar 1956 yılbaşı gecesi Hilton Oteli’nde dahi sahne almıştır. Ayıların ve ayı oynatıcılarının yaşamı, 1990’da Nesli Çölgeçen ‘‘İmdat’la Zarife’’ filminde işlenmiştir. Filmin başrolde Şevket Altuğ ile Ayşe isimli gerçek bir ayı oynar.
Sinemada oldukça popüler…
Sinemada hayvanlar üzerine yapılmış en iyi film:
L’Ours-Ayı
19. yüzyıl Kanada’sında geçer. Yönetmen Jean Jaques Annard’ın parladığı film, L’Ours, César En İyi Yönetmen Ödülü, César En İyi Kurgu Ödüllerini aldı, birçoğuna da aday gösterildi. Annesiz kalan bir yavru ayının büyüme öyküsünü anlatan film, ülkemizdeki ‘Bir Sevgi Filmi’ alt başlığı ile gösterilmiş, büyük beğeni kazanmıştı. Yapımın çarpıcı sahnelerinden, ayının avcının hayatını bağışlaması olayı ise gerçek bir olaya dayanıyordu. Uyarlandığı kitabın yazarı James Oliver Curwood, bunu bizzat yaşadığı için yazdı ve filmin özet cümlesine ilham verdi: “Il y a un plaisir plus grand que celui de tuer; celiu de laisser la vie” “Öldürmekten daha çok coşku verici bir şey varsa; o da yaşamaya izin vermektir.”
Ayı Yogi
Hanna-Barbera tarafından 1958’de oluşturulan çizgi film karakteri ‘‘Ayı Yogi’’, çok sayıda çizgi roman, animasyon, televizyon şovları ve filmlerde yer aldı.
Ayı Teddy
Family Guy’ın yaratıcısı Seth MacFarlane’in sıra dışı bir iş olan ‘‘Ayı Teddy’’ gösterime girdiği her ülkede hem seyircilerden hem de eleştirmenlerden yüksek not almayı başarmış bir yapım. Bir Noel gecesi canlanan oyuncak ayı olan Teddy hayta, çapkın ve şirin bir karaktere can veriyor.
Winnie The Pooh
Winnie The Pooh (“Ayı Vinniy”), Alan Alexander Milne’in, oğlu Christopher Robin’e anlatmak için kaleme aldığı hikayede, oğlunun oyuncak ayısından esinlenir. Tamamen olumlu ve öğretici konular içeren bu ponçik çizgi filmde, günümüzde çizgi filmlerinde sıklıkla görülen olumsuz konu ve olaylara rastlanmaz.
Simgeler 1: Ayı Berlin şehrinin simgesidir. 2: Altın Ayı Berlin Uluslararası Film Festivali simgesi ve ödülüdür. 3: En ünlü maskot: 1980 Moskova Olimpiyat maskotu yavru ayı, en ilgi çeken maskot oldu. 4: WWF’nin (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) logosu Londra Hayvanat Bahçesindeki Chi Chi isimli bir pandadan geliyor. 5: Grönland: Kuzey kutbundaki en büyük buz örtüsüyle kaplı, Danimarka Krallığı’na bağlı özerk bölgenin simgesi kutup ayısıdır. 6: ABD, Kaliforniya eyaletinin simgesinde ayı figürü vardır. 7: Rusya Federasyonu, Perm şehri armasında ayı sırtında bir kitapla yer alır. 8: Karelya Özerk Cumhuriyeti armasında, ayakta, kükreyen bir ayı bulunur.
Paddington ve UNICEF
2017’de UNICEF ve Vivendi dünya çapında çocuk haklarının desteklenmesine yardımcı olmak için ikonik ayı Paddington ile bir ortaklık duyurdu. 2 milyon sterlinin üzerinde bağış toplayan bu birliktelik, geri kalmış ülkelerdeki çocukları destekliyor. Bir oyunca ayı ne kadar pahalı olabilir? Louis Vuitton’un Doudou ayısı ikinci el bir sitede 20.482 Euro’dan alıcı bekliyor. “Yok artık” derseniz bu da linki: https://www.farfetch.com/es/ shopping/women/louis-vuitton- osito-doudou-2005-pre-owned- item-13245439.aspx
Borsada düşüşün simgesi
Ayı piyasası, hisse senetleri ve hemen her menkul kıymetin sert düşüşler kaydettiği, işlem hacimlerinin düştüğü, makroekonomik verilerin zayıf göründüğü bir dönemi ifade eder. Beyaz ayı sendromu Bir şeyi düşünmemek isterseniz düşünürsünüz. “İronik işlem teorisi” olarak bilinen sendrom, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bir şey hakkında düşünmeyi bırakamadığımız durumu tanımlar. Böyle zamanlardaki zihinsel süreç, beyninin iki bölümünü karşı karşıya getirir.
Rus ayısı
Rusya için yaygın bir semboldür. Genellikle İngiliz kökenli Batılılar tarafından Rusya’nın “büyük, acımasız ve sakar” olduğunu ima etmek için kullanıldı.
United Buddy Bears / Barış Elçisi Dost Ayılar
Dünyanın her yerinden 150’den fazla sanatçının katıldığı uluslararası bir sanat projesidir. Sanatçıların kendi ülkelerine özgü serbestçe boyadığı ayıları, 2002’de Berlin’de açılan ilk sergiden bu yana, dünyada 40 milyondan fazla insan görme fırsatı buldu.
Sergi 2004-2005 yıllarında İstanbul’daydı. Buddy-Bears etkinlikleri (hediyeler ve müzayedeler) sayesinde UNICEF ve çok sayıda yerel çocuk yardım kuruluşu için 2.500.000 euronun üzerinde bağış toplamıştır.
Sergi dünya barışı için birçok ilki de gerçekleştirdi. Bazıları: 2005 Seul: Güney Kore’deki sergi öncesinde, iki sanatçı, ülkeleri adına Birleşik Buddy Bear tasarlamak için Kuzey Kore’den Pekin üzerinden Almanya’ya seyahat etme izni aldı.
Böylece Kuzey Kore ve Güney Kore’nin ilk kez bir sanat sergisi sırasında “el ele” birlikte durması mümkün oldu.
2007 Kudüs: Arap dünyasının tüm ülkeleri, ilk kez Kudüs, İsrail’de, diğer tüm ayılarla aynı seviyede bir Filistin ayısı ile 132 ulustan oluşan çemberde temsil edildi.
“Oyuncak Ayı” hikayesi
Eski ABD başkanlarından Theodore “Teddy” Roosvelt 1903’te güney eyaletlerine bir gezi düzenlediğinde, Roosevelt’in ayı avına düşkün olduğunu bilen yöre halkı yavru bir ayı bulup ufak çaplı bir av tertip ederler. Ancak Başkan bu ava karşı çıkarak ayının hayatını bağışlar. Olay Washington Post gazetesine bir karikatürle haberleştirilir. Rus göçmen Morris Michtom, eşi Rose’a peluştan bir ayı yapmasını söyler.
Washington Post’da yayımlanan karikatürle birlikte bu oyuncak ayıyı Brooklyn’deki oyuncakçı dükkanının vitrinine koyar. Büyük ilgi gören Michtom, Roosevelt’e yazarak “Teddy Bear” adıyla üretime devam etmek için izin ister. Roosevelt adını ölümsüzleştiren bu fikre sıcak bakar ve hemen her çocuğun oyun arkadaşı olmuş peluş ayıların tarihi başlamış olur.
Üretilen ilk ‘Teddy Bear’ Amerika Ulusal Tarih Müzesi’nde (National Museum of American History) sergileniyor. İşte medeniyet, işte yaratıcı pazarlama.