/

Gottfried Mind: Kedilerin Rafael’i

Hayatı boyunca “kreten” ve “embesil” gibi yaftalarla anılan İsviçreli sanatçı Gottfried Mind, kedi figürlerini tasvir etmekte sıra dışı bir yeteneğe sahipti. Kirsten Tambling, bu gizemli figürün biyografisini yeniden yorumlarken, onun “savant” benzeri özelliklerinin Fransız Realistlerini, erken dönem psikiyatri teorisyenlerini ve “dışlanmış sanatçı” mitini nasıl beslediğini inceliyor.

Ağustos 1801’de, Bayan Freudenberger yeni dul kalmıştı. Kocası Sigmund Freudenberger, gençliğinde Paris’te rokoko tarzında çizimler ve kitap illüstrasyonları üreten bir sanatçıydı. 1773’te memleketi Bern’e döndüğünden beriyse, İsviçre köylü yaşamını ve ulusal kıyafetlerini resmettiği eserlerle tanınıyordu. “Köydeki Tuvalet” ve “Temizlik Zamanı” gibi tablolarında, Alp usulü süt kazanları ve hasır sepetler arasında yıkanan kızıl yanaklı köylü kızlar dikkat çekiyordu. Bu gravürler, Freudenberger ailesinin tavan arasında yaşayan gizemli bir köylü tarafından el boyaması yapılıp kitapçılara teslim ediliyordu.

İsmini bile yazmakta zorlanıyordu

Bayan Freudenberger için şanslıydı ki, bu yetenekli asistanın miras kalan atölyeden ayrılması durumunda yaşanabilecek gelir kaybı endişesi, onun itaatkâr doğasıyla dengeleniyordu. Hatta bu sorgusuz sadakat, onun “dünyadan bihaber” hâline işaret ediyordu. Ziyaret eden birinin tasvirine göre, tavan arasındaki odası “sefalet ve pislik” içindeydi. Garip görünümlü, “deforme” bir figür olan Mind, Bern sokaklarında paçavralar içinde dolaşır, yerel çocukların alaylarına maruz kalır, basit hesapları yapamayıp ağlardı. Üstelik, adını yazmakta bile zorlanıyordu: Gottfried Mind.

Sonraki 13 yıl boyunca Mind, dul Bayan Freudenberger’in yanında kaldı. Ona bir ev, sanat eğitimi ve mütevazı bir iş sunan aileye minnet duyuyor olabilirdi, ancak muhtemelen Bayan Freudenberger’in keskin dilinden de çekiniyordu. Örgü şişleriyle yanına oturup onu çalışmaya teşvik ettiği, nihayetinde 1814’te 46 yaşında “göğüs ödemi”nden ölene dek çalıştırdığı söylenirdi.

Freudenberger’in ölümü, Mind’ın kariyerinde kritik bir dönüm noktası oldu. Eskiden sadece ustasının gravürlerini renklendiren Mind, artık kendi projelerine odaklanabiliyordu. Bunlar arasında köylü çocuklar, ahşap figürler ve en çok da kediler vardı. Litograf Joseph Brodtmann tarafından basılan bir seride, üç yavru kedili bir anne kedi, av peşinde koşarken, oynarken ve tüylerini temizlerken resmedilmişti. İngiliz koleksiyoner George Fairholme’un aktardığına göre, Mind çalışırken en sevdiği kedisi boynuna dolanır, diğerleri dizlerinde ısınırdı. British Museum’daki bir otoportresinde ise, masasında bir kavanozda kurbağa ölüsüyle birlikte bir kedi çizerken betimlenmişti. 19. yüzyıl başlarında, bu çizimler ona “Kedilerin Rafael’i” (Der Katzenraphael) unvanını kazandırdı.

Doğuştan bir yetenek

Mind’ın hikâyesi, 19. yüzyıl Avrupa’sının sanat, hayvan-insan ilişkisi ve Alp kültürüne dair merakını yansıtıyor. İsviçre’nin Worblaufen kasabasında doğan Mind, kâğıt fabrikatörü Samuel Gruner’in himayesinde büyüdü. Zayıf bünyesi nedeniyle az eğitim alabildi, ancak Pestalozzi’nin endüstri okulunda geçirdiği kısa sürede bile çizim yeteneği dikkat çekti. 14 yaşında Freudenberger’in yanına çırak olarak girdi ve Bern’deki atölyede gravür renklendirmeyi öğrendi.

Mind’ın sanatı, doğaya olan derin gözlemine dayanıyordu. Kedileri, anatomik detayları ve davranışlarıyla resmederken, insanlaştırmadan gerçekçi bir üslup benimsedi. Champfleury’nin 1868’deki Kediler kitabında öne çıkardığı bu çizimler, Fransız Realistlerini ve Édouard Manet gibi sanatçıları etkiledi. Hatta Élisabeth Vigée Le Brun’ün, Mind’ı “Rafael”e benzettiği iddia edildi.

Mind’ın zihinsel durumu, dönemin tıp çevrelerinde de tartışma konusuydu. “İsviçreli kreten” olarak anılması, Alpler’de yaygın olan iyot eksikliği sendromuna (kretinizm) atıftı. Ancak 19. yüzyıl psikiyatristleri, onu “dâhi imbecil” olarak tanımlarken, Romantikler için “dışlanmış sanatçı” imajına uyuyordu. William Blake gibi “anlaşılamamış” sanatçıların yükselişiyle, Mind’ın içe dönük ve doğal yeteneği, bu romantik miti besledi.

Mind’ın eserleri, ne tam olarak “outsider art” ne de geleneksel animalier (hayvan ressamlığı) kategorisine oturuyor. Kedileri, tüylerinin dokusundan hareketlerindeki inceliğe kadar özenle işlerken, aynı zamanda dönemin tıbbi önyargılarını ve sanat dünyasının değişen dinamiklerini yansıtıyor. Bir kedi kadar bağımsız ve gizemli kalan Mind, tarihin tozlu sayfalarında hak ettiği yeri ancak modern araştırmalarla bulabiliyor.

Kaynak: publicdomainreview.org

Latest from Ajanda

Yapay zekâ hayat buluyor

İnsan benzeri robotlar artık yalnızca bilimkurgu filmlerinin konusu değil. Robotların yalnızca fabrikalarda iş birliği yapmakla kalmayıp