kök hücre

/

İçten gelen güzellik: Yağ dolguları

 

Yağ dokumuzun kök hücreden yana zengin olduğunun keşfiyle birlikte, vücutta istenmeyen yağ birikintileri çok değerli bir anti aging malzemesine dönüştü. Yağ dolguları, plastik cerrahinin en cazip, gelecek vaad eden işlemlerinin başında geliyor. 
PROF. DR. AKIN YÜCEL

 

Yağ dokusu ilk ne zaman dolgu olarak kullanıldı? İlk kullanımı estetik amaçlı mı onarım amaçlı mı oldu?
Yağ dolguları, yaklaşık bir asırdır var olan bir uygulamadır. Bu uygulama 19. yüzyılın sonlarında onarım tedavisinde kullanılmaktaydı. 20. yüzyıla gelindiğinde ise onarım yöntemi olmanın yanı sıra estetik ve kozmetik amaçlı bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmeye ve uygulanmaya başlandı. 

 

Yağ dolguları vücudun her alanından elde edilebiliyor mu?  Her alandan aynı kalitede mi yağ dokusu elde ediliyor?
Yağ dolguları için kullanılacak yağ dokuları, vücutta fazla yağ bulunan hemen her noktadan alınabilir. En sık tercih edilen bölgeler göbek çevresi, bel bölgesi, basenler, uyluk içleri ve diz içleridir. Bu alanların seçiminde vücudun görünmeyen ve diyete dirençli bölgeler olması tercih edilir. Uyluk iç ve dış yüzeyi, karın alt kısmı ve bel bölgesinden alınan yağların kalıcılığı daha yüksektir.

Bu yağ dokusu nasıl bir işleme tabi tutuluyor? Olduğu gibi verildiği durumlar ya da bazı ayrıştırmalardan geçen durumlar var mı? 
Yağ dolgusu uygulamasında, vücudun çeşitli yerlerinden alınan yağ dokuları çeşitli işlemlerden geçirilir. Genellikle alınan yağ dokuları yıkama, santrifüj etme, süzme işlemlerinin ardından hastaya verilir. Tutma oranlarını artırmak için PRP uygulaması veya kök hücre ile zenginleştirme yapılabilir.

 

Yağ dokusu hemen verilmeli mi? Bu doku saklanabilir mi? Hangi koşullarda saklanabilir?
Yağ dolguları, kimi durumlarda tekrar gerektiren uygulamalardır. İşlemin tekrarı sırasında kolaylık sağlaması ve maliyetleri azaltması için hastadan alınan yağ dokuları medikal koşullarda dondurulabilir. Dondurulmuş yağ dokuları, gerekli durumlarda tekrar hastaya verilebilir. Uygun koşullarda dondurulan yağ dolguları canlılığını kaybetmez.


Yağ dokusunun kullanım alanları 

Yüz gençleştirmede, yüzün elmacık kemiği, çene kemiği gibi destek dokularının güçlendirilmesi, orta yüz, ağız çevresi, şakaklarda oluşan yumuşak doku kaybının giderilmesinde, dudak şekillendirmede, cilt gençleştirmede yağ enjeksiyonları yaygın olarak kullanılır. El ve dekolte estetiğinde, kalça şekillendirmede, meme büyütmede, bacak şekillendirmede de yağ greftlerinden yararlanılır. Ayrıca iyileşmeyen yaraların tedavisinde, radyoterapi hasarlarının giderilmesinde, yara izlerinin düzeltilmesinde de etkili sonuçlar alınmaktadır. 


Yağ dolgusu işlem süreci nasıl ilerler?
Yağ dolgusu işlemleri özetle 5 adımlı bir süreçten oluşur: Yağ dolgularının alınacağı alanın belirlenmesi ve hazırlanması, düşük basınçlı liposuction işlemi ile yağ dokularının (greftlerin) alınması, alınan yağın işlemden geçirilmesi, alıcı alanın hazırlanması ve dolguların bu bölgeye enjekte edilmesi. İşlem sedasyon ya da genel anestezi altında uygulanır ve yaklaşık 1 saat sürer.

 

Hastaların ideal kilolarında olması ve bu kilolarını sabit tutması, yağ dolgularının kalıcılığını etkileyen bir faktördür. Kilo kaybı, vücuttaki yağların azalmasıyla ilgili olduğu için yağ dolgularının etkinliğinin de azalmasına yol açar.  

Hangi bölgelere yağ dolgusu uygulanabilir? Bu dolguların tutması ne demektir? 
Yüz, dudak, popo, bacaklar, el üstü ve memelere yağ dolgusu uygulanabilir. Genel olarak yağ dolgularının yüzde 50-60’lık bir kısmı kalıcıdır. Erime durumu hastaların genel yapısı ve yağ dokularının özelliği ile ilgilidir. Genel olarak hareketli bölgelere yapılan yağ dolgularının daha kolay eriyebildiği bilinmektedir. Örneğin göz çevresinde ve orta yüzde yağın neredeyse tamamı kalır. Burun ve dudak çizgilerinde ve çenede yağ dolguların yarısı kalıcılığını korurken dudaklara yapılan yağ dolgularında erime oranı daha yüksektir. Genel olarak kanlanması iyi olan bölgelerde yağ greftlerinin tutma oranları daha yüksektir. Verilen yağ dokusunun canlılığını koruyabilmesi için beslenebileceği bir yatağa ihtiyacı vardır. Belli bir bölgeye gereğinden çok yağ verildiğinde artan doku basıncı yağ hücrelerinin ölmesine yol açar. Bu nedenle, tekrarlayan uygulamalarda başarı oranları yükselir.

Bu işlem herkese uygulanabilir mi?
Belli bir yaşın üzerinde olan ve yüzünde genel yıpranma, yumuşak dokularda çökme gibi şikayetleri olan her hastada yağ dolgularından yararlanılabilir. Bunun dışında yüz hatları basık olan, çene ucu geride ve çene hatları zayıf olan hastalarda da bu yöntem kullanılabilir.

 

Yağ dokularından kök hücreler elde edilebilir ve bu hücreler cildin onarılması, gençleştirilmesi ve canlılığını geri kazanması amacıyla da kullanılır. Burada amaç kök hücreler ile hasarlı dokuların onarılmasıdır. Farklı hücre ve doku tiplerine dönüşebilme özelliğine sahip olan kök hücreler, yağ dokularında bol miktarda bulunur. 

Geçmişte bu işlem yerine neler yapılıyordu? Bu işlem yeni bir kulvar yarattı mı?
Önceleri vücudun bir yerinden blok halde bir yağ parçası üzerindeki cilt altı dokusu ile birlikte alınıp yumuşak doku kaybı olan bölgelere taşınıyordu. Ancak başarı oranları çok düşüktü, hem alınan hem de verilen bölgede kesi yapılması gerekiyordu. 1980’li yıllarda liposuction yöntemlerinin geliştirilmesi ile yağ enjeksiyonları 90’ların başından beri yaygınlaşmaya başladı. New York’lu plastik cerrah Sydney Coleman bu konuda çok çalışma yaptı ve yöntemi bilim çevrelerine kabul ettirdi. Ülkemizde ise yağ enjeksiyonlarının öncüleri Onur Erol ve Fethi Orak oldular. 2000’li yıllarda büyük kalça modasının ortaya çıkması ile kalçaya yağ enjeksiyonları (Brazilian Butt Lift – BBL) popüler oldu.

 

Kimler bu işlem için uygun hasta kabul edilir?
Yüz ve vücut şekillendirme amacıyla plastik cerrahlara başvuran ve vücudunda yeterli miktarda fazla yağ dokusu bulunan hastalar bu işlem için genellikle uygundur. Özellikle yüzünde yaşlanma belirtileri, dokularda çökme gibi şikayetleri olan hastalar bu yöntemden yararlanabilir.

 

Yağ dolguları tekrarlanabilir mi? 
Yağ dolguları işlemi gerektiği durumlarda tekrarlanabilir. Ne sıklıkla tekrar gerekeceği hastanın genel yapısına, dolgunun yapılacağı bölge ve dolgu miktarına göre değişir. 

 


Nanofat enjeksiyonu nedir? 

Liposuction ile alınan yağın ince süzgeçlerden geçirilerek parçalanması ve kök hücreden zengin bir sıvı haline getirilmesi ile nanofat elde edilir. Cilt gençleştirmede, ince kırışıklıkların, gaz altı morluklarının giderilmesinde etkilidir. 


Yağ dolgularına alternatif neler yapılabilir? 
Şekillendirme amacıyla uygulanan yağ enjeksiyonları yerine sentetik dolgulardan yararlanılabilir. Her iki yöntemin de avantajları ve dezavantajları vardır. Muayene sırasında hangi dolgu türünün daha iyi sonuçlar vereceği, hastanın yağ dolgusu için uygun olup olmadığı gibi sorular netlik kazanır. Hazır dolgular yüzde ve ellerde kullanılır. Ancak meme ya da popo büyütmek için dolgu enjeksiyonları, geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilecek sağlıksız ve tehlikeli uygulamalardır.

Erkekler yağ dolgularından nasıl yararlanır?
Yağ dolguları erkek hastalarda çene hattını şekillendirme amaçlı yüz bölgesinde, daha yapılı bir görünüm kazandırmak amaçlı göğüs bölgesinde kullanılabilir. 

/

Plastik cerrahide son 10 yılın yenilikleri

Plastik Cerrahi’nin temelleri Antik Çağ’da atılmış, adını da anlamı şekillendirme olan yunanca ’Placticus’ kelimesinden almıştır. 1. Dünya Savaşı yıllarında yaralıları tedavi etmek, daha iyi bir görünüme kavuşturmak ve fonksiyonel kayıplarını telafi etmek amaçlı başlayan bu disiplin, zamanın ihtiyaçları doğrultusunda evrilerek günümüze ulaştı. Plastik Cerrahi’nin çağımızın en popüler tıp branşı olmasının nedeni zamanın değişimine ayak uydurması ve yeniliklere açık olmasıdır. Yeni yöntemler, ürünler ve teknolojilerle büyüyen plastik cerrahinin getirdiği yeniliklerin bazılarını Vega okurları için derledik.

BUSE KILIN ÇAPKINOĞLU
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

BİYOLOJİK VE ALLOPLASTİK MATERYALLER 
Geniş yanıklar vb. travmalar gibi derinin ve cilt altı dokunun yetersiz kaldığı bazı durumlarda, kadavradan elde edilen deri ürünleri, domuz ve sığır kalp zarından elde edilen deri materyalleri veya biyolojik olmayan ama deriyi taklit eden sentetik türevli deri materyalleri; kaybolan deriyi onarmak ve yeni doku yaması yapmak amaçlı kullanılmaktadır. 

Yine deri defekt alanı geniş olan kişilerde doku örneği alınarak laboratuvar ortamında yeni deri oluşturulabilmektedir.

Kemik ve kıkırdak defektlerinde de alloplastik materyallerden yararlanılmaktadır; böylelikle kişi kendi kemik veya kıkırdak dokusundan yama alınması için ekstra bir cerrahi operasyon geçirmek zorunda kalmaz.

KÖK HÜCRE
Kök hücreler; vücudumuzda bulunan, büyüme sırasında ve normal yaşam döngümüzde birden fazla hücre tipine dönüşme potansiyeli olan hücrelerdir. 

Tıbbın birçok alanında kök hücre tedavileri kullanılmaya başlanmıştır. Plastik cerrahide de geniş bir kullanım alanı mevcuttur. Yara izlerinin iyileştirilmesinde, yüz gençleştirmede, el gençleştirmede, meme onarımı ve bazı asimetri tedavilerinde kullanılmaktadır. 

Kök hücreler, kişinin kendi yağ dokusundan ayrıştırıldığı için bu işlem sırasında liposuction yapılmakta, kişi istemediği yağ dokusundan da kurtulmaktadır. Bu işlem sırasında isteğe bağlı olarak, hacim vermek amaçlı yüze yağ enjeksiyonu da yapılabilir. Yağ dokusu elimizde hazır olacağı için bu dokuları almak için ekstra bir işlem uygulanması gerekmez. 

PRP (Plateletten Zengin Plazma)
Kişinin kendi kanından hazırlanan PRP de Plastik cerrahide kendine geniş bir kullanım alanı bulmuştur. PRP; cildin parlaklığını ve kalitesini artırmak, akne skarlarını tedavi etmek, saç dökülmelerini azaltmak için bir mezoterapi ajanı olarak kullanılmaktadır. Mezoterapi, cildin gereken katmanına herhangi bir ürünün  iğne yoluyla enjekte edilmesine verilen isimdir. Enjekte edilen ürün ihtiyaca göre değişiklik gösterir, bu ürün; vitamin, hyalüronik asit, somon DNA veya PRP olabilir. PRP’nin elde edilmesi için kişiden kan alınmakta ve yaklaşık 15 dakikalık işlemden geçirilmektedir. PRP Klinik şartlarında rahatlıkla uygulanabilir. 

Isı hasarı, cildimizdeki kolajen dokuyu kısaltıp kalınlaştırır, bu cildi tutan bağların sıkılaşmasını, toparlanmasını sağlar.

LAZERLER
Lazer tedavisi uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Leke tedavisi, epilasyon, yara izlerinin (skar) tedavisi, dövme silme gibi işlemlerden sonra günümüzde vajina daraltma ve genital bölgede renk açma amaçlı da kullanılmaktadır. Vajina daraltmada % 50 oranında başarı sağlanmış, vajinoplasti ameliyatları bu işlem sayesinde azalmıştır.

SİMÜLASYON PROGRAMLARI
Estetik operasyon planlamasında hekimler ameliyat planını oluşturmak ve ameliyat sonrası nasıl bir görüntüyle karşılaşabileceğini hastayla paylaşabilmek için bazı programlar ve simulasyon cihazları kullanmaktadır. Bu sistemlerde, kişinin fotoğrafı sanal ortama aktarılarak gerçek zamanlı 3 boyutlu beden görüntüsü çıkartılır ve ameliyat sonrasını gösterir tahmini görüntüler elde edilir. Hem hasta sürprizle karşılaşmaz hem de planlama sırasında hekimiyle beraber ortak bir fikre varabilir.

3 boyutlu simülasyon programları sadece estetik cerrahide değil rekonstrüktif cerrahide de aktif olarak kullanılmaktadır. Mesela mandibular (alt çene) tümörlerinin tedavisinden sonra çoğunlukla mikrocerrahi ile 3 boyutlu serbest doku rekonstrüksiyonu (kemik-kas-cilt) gerekir. Simülasyon programları sayesinde, kemik dokudan ve ciltten kaçar cm uzunluk ve genişlikte doku alınacağı ve yeni şekil verilebilmesi için gerekli açılar ameliyat öncesinde hesaplanabilmektedir.

BİYOLOJİK VE ALLOPLASTİK MATERYALLER 
Geniş yanıklar vb. travmalar gibi derinin ve cilt altı dokunun yetersiz kaldığı bazı durumlarda, kadavradan elde edilen deri ürünleri, domuz ve sığır kalp zarından elde edilen deri materyalleri veya biyolojik olmayan ama deriyi taklit eden sentetik türevli deri materyalleri; kaybolan deriyi onarmak ve yeni doku yaması yapmak amaçlı kullanılmaktadır. 

Yine deri defekt alanı geniş olan kişilerde doku örneği alınarak laboratuvar ortamında yeni deri oluşturulabilmektedir.

Kemik ve kıkırdak defektlerinde de alloplastik materyallerden yararlanılmaktadır; böylelikle kişi kendi kemik veya kıkırdak dokusundan yama alınması için ekstra bir cerrahi operasyon geçirmek zorunda kalmaz.

VAKUM YARDIMLI CİHAZLAR
Vakumlu cihazlar, açık yaraların tedavisinde iyileşmeyi hızlandırmak amaçlı kullanılmakta idi. Meme onarımlarında da BRAVA isimli cihaz, boşaltılan meme dokusuna bağlanarak bir süre meme cildi genişletilmekte, sonrasında kendini yenileyen cilt dokusunun altı, kişinin kendinden alınan yağ dokusu ile doldurulmaktadır. 

İPLE YÜZ GERME TEKNİKLERİ 
50 yıl önce kullanılmaya başlanan tırtıklı ip teknolojisi günümüzde revize edilerek bazı yüz germe tekniklerinde kullanılmaktadır. Şeffafa yakın bu ipler, vücutta eriyebilir, sağlam yapıdadır ve üzerinde koniler bulunur. Bu koniler; yerleşimleri sayesinde sarkık dokularda asıcı etki yaratır. Cilt fazlalığı çok fazla olmayan, ameliyat istemeyen hastalarda kaş asma, yüz germe ve boyun germe amaçlı kullanılabilir. Etkisi yaklaşık 12-18 ay civarındadır. Etkileri yüz germe ameliyatları ile kıyaslanamaz ve geçici bir iyilik hali sağlarlar. 

B-LITE MEME IMPLANTI 
Dünyadaki en hafif yapılı silikon jel içeren meme protezidir. 25 yıllık bir AR-GE çalışması sonucu güvenilirliğini kanıtlamıştır. B-Lite, geleneksel silikon implantlara göre %30 oranında daha hafiftir. Meme onarımı ve meme büyütme operasyonu geçiren, özellikle büyük hacim isteyen kadınlarda ağırlıkların getireceği yan etkilerden (boyunda düzleşme, omurga eğriliği, erken dönemde memelerde sarkma) korunmak için oldukça etkili bir implant türüdür. 

RADYOFREKANS ETKİSİ İLE YÜZ GENÇLEŞTİRME CİHAZLARI
Isı hasarı, cildimizdeki kolajen dokuyu kısaltıp kalınlaştırır bu cildi tutan bağların sıkılaşmasını, toparlanmasını sağlar. Isı etkisi, vücudun onarım mekanizmalarını da harekete geçirdiği için cilt yenilenmesine katkıda bulunur. Radyofrekans temelli cihazlar, bu mekanizmaların işte bu yenileme etkisinden yararlanmaktadır. Ameliyat tercih etmeyen, yüz sıkılaştırma, yüz germe işlemleri tercih eden hastalarda bu teknoloji sık kullanılmaktadır. Fakat bu cihazlar gözle göremediğimiz bir etki ile çalıştıklarından kontrolsüz hasarlara yol açabilirler. Cilt ve cilt altı doku ısı etkisiyle yağ dokusunu eritme riskleri de bulunmaktadır. 


Pek Yakında…

4D Geliyor
3D simülasyon cihazlarının kullanımından bahsetmiştik, önümüzdeki yıl, 4 boyutlu sistemlere geçiş planlanmaktadır. Böylelikle bu cihazların kullanım alanı daha da yaygınlaşacak, mesela kişinin yüzüne yaptıracağı dolgunun bile iğne yerleri, ortalama hacmi önceden belirlenebilir olacaktır. 

Dayanıklı Botoks
En sık yapılan estetik müdahale olan Botulinum toksin uygulamasında daha uzun süreli toksin yapısının piyasaya sürülmesi planlanmaktadır. 4-6 ay yerine daha uzun süre etkisini koruyacak dayanıklı botoksun kullanım alanları ve olası riskleri ise henüz belli değil.