/

Leonardo Da Vinci’nin resminden, Leonardo DiCaprio’ya

Hollywood’un en büyük aktörlerinden, sivil toplum gönüllüsü, aktivist kimliğini gizlemeyen doğa aşığı bir oyuncu. Leonardo DiCaprio, başarısız başlayan kariyerini görkemli noktalara taşıyan, sık sevgili değiştirmesiyle magazin dünyamızın ortasına yerleşen, günümüzün en büyük yıldızlarından.

BURAK KURU

Hamile bir kadın Floransa’ya gezmeye gidiyor. Uffizi Müzesi’nde bir Leonardo Da Vinci tablosuna bakarken, karnındaki bebeğin ilk kez tekme attığını hissediyor ve bu sihirli an onun çocuğuna Leonardo adını koymasına sebep oluyor. 49 yaşındaki Leonardo DiCaprio’nun adı böyle konuluyor. Sonrasında o çocuk doğuyor, büyüyor ve dünyanın en meşhur oyuncularından biri oluyor. Aslında Leonardo adı ona başta şans getirmemiş. Tek bir iş alamadan 100 deneme çekimine katılmış ve bu durum neredeyse 80’lerde oyunculuğu bırakmasına neden olacakmış. Hatta bir ajans, Amerikan izleyicilere daha fazla hitap edebilmesi için yabancı görünen adını değiştirmesini bile önermiş. Hikâyenin sonunu biliyorsunuz: Adını değiştirmedi ve dev rolleri kaptı.

Her şeyi değiştiren deneysel okul oldu

Leo çocukken kısa bir süre deneysel ilerici bir okula gitti. Bu kısa süreli eğitim, gençliğinde oyunculuk yapmak istemesine yol açtı ve kısa bir süre sonra, bir drama merkezinde hayallerinin peşinden gidebilmek için okulu bıraktı. Burası resmi müfredattan farklıydı ve okulu mahallesinden uzaktı. Leo, devlet okuluna gitmekten nefret ettiği için annesine kendisini seçmelere götürmesi için yalvarmıştı.

İlk işinden kovuldu

Leonardo DiCaprio, çocuk yaşta şöhreti yakalayıp bunu sağlam adımlarla sürdürmeyi başarabilen az sayıdaki kişilerden biri. 14 yaşındayken bir oyuncak araba reklamında oynadı. İlk rolüydü bu. Çok geçmeden genç yıldız Roseanne (1988) ve The New Lassie (1989) gibi bir dizi televizyon dizisinde kendisine küçük roller veren yapımcıların dikkatini çekmeye başladı. 1991’de Leonardo nihayet Critters 3’te ilk film deneyimini yaşadı ve sonunda Growing Pains’te ilk çıkışını yaptı. Daha öncesinde başarısız denemeleri vardı elbette. Romper Room adlı bir dizinin çekimlerinde çok rahatsız edici bulunan aktör kovulmuştu.

Oscar hasreti şakalara konu oldu

2016’da The Revenant filmindeki rolüyle Oscar kazanana kadar, DiCaprio internetin en büyük eğlencelerinden biriydi. Çünkü beş kez aday gösterilmiş ve hepsini kaybetmişti. DiCaprio’nun ilk adaylığı, eleştirmenlerce övgüyle karşılanan What’s Eating Gilbert Grape filmindeki rolüyle gelmişti. Bu rolle Altın Küre adaylığı da kazanmıştı. Revenant’taki rolüne adanmışlığı takdire şayandı. Bir sahnede çiğ ciğer yedi. Sahne için yapılmış sahtesini yeme imkânına rağmen sahnenin gerçek görünmesi için bunu yaptığını söyledi.

Saç stili Afganistan’da yasaklandı

Titanic’te yakaladığı çıkışla tüm dünyanın hayran olduğu bir yıldız haline geldi. Artık “Leo Manya” diyebileceğimiz bir çılgınlık dünyayı sarmıştı. O kadar ileri gitti ki Afganistan’da ikonik saç stilinin yasaklanmasına karar verildi. Afganistan filmin kendisiyle hiçbir şekilde ilişkilendirilmek istemiyordu.

Altın Ahududu’ya layık görülmüştü

Leonardo DiCaprio’yu tüm zamanların en iyi oyuncularından biri olarak biliyoruz ama hep böyle değildi bu durum. 2001’de The Beach’teki rolü nedeniyle sayısız eleştiri aldı ve Altın Ahududu ödüllerinde En Kötü Aktör ödülüne layık görüldü.


Uyuşturucu mu? Asla!

Sigaradan uzak bir yaşam sürmüyor. Elektronik sigara kullanıyor. 3-4 yaşından beri uyuşturucu da onun yakınına kadar gelmiş ama o hayatında hiç uyuşturucu kullanmamış. Hatta, The Wolf of Wall Street’in çekimleri sırasında, uyuşturucu kullanacağı bir sahneye, uyuşturucu uzmanına danışarak çalışmış. Bu sahneler için ilhamı Jonah Hill videolarından almış. Ama 90’larda partilediğini de gizlemiyor. Tobey Maguire, David Blaine ve Harmony Korine gibi isimlerle birlikte “The Pussy Posse” adını verdikleri bir grupla on yıl partilemişler.


Titanic’te ilginç ‘buzları eritme’ yöntemi

Titanic’in çekimlerinde, Kate Winslet’ın tamamen çıplak olacağı bir sahnede ikili daha rahat olsun diye ilginç bir şey yaptılar. Winslet, çekimden önce DiCaprio’ya göğüslerini göstermiş. Böylelikle ikisi de gerginliği üzerlerinden atmış ve o zamandan beri çok iyi dost olmuşlar.

Bir kadın onun yüzünden hapse girdi

Aretha Wilson adlı bir model 2005 yılında bir gece Leonardo DiCaprio’nun kafasına şişe fırlattı. Leo’ya acil müdahale edildi ve kafasına 17 dikiş atıldı. Suçunu kabul eden model iki yıl hapse mahkûm edildi. Meğer Leo’yu eski sevgilisi zannetmiş.

Her zaman bağış yapıyor

Leonardo, bağış yapma konusunda hep cömert oldu. Wildfire Conversation’a bağışladığı 1 milyon dolar bunun sadece bir damlası. İklim değişikliği ve çevre konusundaki tutkusu onu Birleşmiş Milletler’de konuşma yapacak kadar ön plana çıkardı. Gezegenimiz için sürdürülebilir bir gelecek sağlamaya adanmış Leonardo DiCaprio Vakfı’nı kurdu ve çevre sorunları hakkında iki kısa web filmi çekti. Bunlar Water Planet ve Global Warning.


Uzaktan evlat edindiği kızı var

Blood Diamond filmini çekerken gittiği Güney Afrika’da, bir kızı uzaktan evlat edindi. Los Angeles’a getirmese de evlat edindiği kıza para gönderiyor ve yaşadığı bakım evine yardımda bulunuyor.


Flört tarzı eleştiriliyor

49 yaşındaki Leonardo DiCaprio, kız arkadaşlarıyla aralarındaki yaş farkından rahatsız değil. Aksine bu hoşuna gidiyor gibi. Bugüne kadar beraber olduğu isimlerin bir ortak noktası var. Kimle beraber olursa olsun 25 yaşına geldiğinde o kişiden ayrılmış. Bu da onca iyiliği karşısında onu sevimsiz ve bencil bir pozisyona itiyor. Yaşlandıkça eleştirilerin artacağı kesin gibi.


Köpeğini kurtaran kahraman Leo

Don’t Look Up filmini çekerken, gölette bir köpek gördü ve onu kurtarmak için suya atladı. Diğer köpeği de o sırada Leo’yu takip ederek suya girdi. Bir mücadele sonunda üçü de kurtuldu.


SERHAT BURAK KURU

Gazeteciliğe Radikal gazetesinde spor muhabiri olarak başladı. Kültür-Sanat haberleri, kitap kritikleri, söyleşiler, şehir yazıları kaleme aldı. Hürriyet gazetesinde hafta sonu eklerinde çalışmalarını sürdürdü. Hâlihazırda freelance olarak gazete ve dergiler başta olmak üzere dijital platformlara katkı vermeye devam ediyor.